Klasik Yönetim Anlayışı

Posted by İş Notları Editör on Pazar, Kasım 10, 2013 with No comments

Modern'i varken klasik yönetimi ne yapalım demeyin, her zaman klasiklerin klasik olmasının bir sebebi vardır. Günümüzde uygulanan yönetim anlayışlarından bahsetmeden evvel sanayi devriminden sonra ortaya çıkan ve 1900'lü yılları ilk dönemlerinde oldukça popüler ve kullanımda olan 3 ayrı klasik yönetim anlayışından bahsetmek istiyorum. Bu yaklaşımların fikir babaları, Toylor, Fayol ve Weber'dir. Ne yapmış bu fikir babaları da klasik olmuşlar kısaca ondan bahsedelim isterseniz.


Bildiğiniz üzere 1900'lü yılların başından ve 1960'ların sonuna kadar, talep fazla fakat üretim az miktardaydı. Bu düşünürlerin yaptıkları ise işte tam bu konuya çözüm üretmek amacı ile geliştirdikleri teorilerdir.

Klasik yönetimin temelini üretimi miktarını arttırmak, bireysel davranışları minimize etmek, yönetiminin tek bir tip olarak ele alınması oluşturmaktadır. Klasik yönetimin uygulamalarından bazılarını günümüzde de görmek mümkündür. Klasik yönetimleri, günümüz yönetim şekillerinden ayıran en belirgin özellik, klasik yönetim düşünürlerinin çevre faktörünü yok saymaları olarak ifade edilebilir.

Klasik yönetim anlayışlarının ilki Taylor'a aittir. Taylor bilimsel yönetimin öncüsü kabul edilir.

Bilimsel Yaklaşım


İşçilikten başlayan ve makine mühendisliği eğitimi alan Taylor bu alanda çalışma yapan en ünlü kişi olarak kabul edilir. Bilimsel yaklaşımdan kasıt işin sistematik olarak irdelenmesi ve buna uygun olarak düzenlenmesidir. Taylor'ın ortaya atmış olduğu bilimsel yaklaşım esasları günümüzde de kısmen kullanılmaya devam etmektedir.


Bu yaklaşımların esaslarını irdeler isek :

İşin belirli alet ve edevatlar ile yapılıp, işin analiz edilerek (metot ve zaman etüdü) prensibine dayanır. Ayrıca bilimsel yaklaşımda işe uygun elaman seçimi, bu elemanların eğitilmesi, işi yapan ile yöneten kişilerin birbirlerinden ayrılması, iş bölümü ve uzmanlaşma, işi yapış biçimine uygun olarak işçiyi ödüllendirme hususları da Taylor tarafından ortaya atılan ve uygulanan esaslardır. Taylor'ın yaptığı çalışmaları aynı dönem içerisinde iş arkadaşları da uygulamış ve eksik gördükleri noktalar ile ilgili çalışmalar yapmışlardır.

Bilimsel yaklaşımın uygulanması konusunda, dönem içerisinde bir takım sıkıntılar da baş göstermiştir. İş verimliğini artması ve buna paralel olarak gerçekleşen işsizlik Taylor'ın eleştiriye maruz kalmasına neden olmuş ve bası kesimler tarafından uygulamaları engellenmiştir.

Bilimsel yaklaşım ile beraber dönem içerisindeki en yüksek kar maks. ve gider min. gerçekleşmiştir.

Yönetim Teorisi


Taylor üretimden gelen biriydi ve bu alana yönelik çalışmalarda bulundu, dönem içerisinde yönetsel faaliyetler ile ilgili en ünlü çalışmalar Fayol'a aittir. 

Fayol işletme faaliyetlerini, teknik, ticari finansal, güvenlik, yönetim ve muhasebe kısımlarını temel alarak ifade etmiştir. Ayrıca günümüzde de geçerliliğini sürdüren yönetimin faaliyetleri ile ilgili çalışmalar yapmıştır. Bunlardan kısaca bahsetmek gerekirse;

Planlama: İşe başlamadan önce ileriye yönelik yapılan planlamadır.
Organizasyon: Organizasyon şemasını ve hiyerarşik yapıyı ifade eder.
Yönetme: Ast ve üst arasındaki ilişkidir.
Koordinasyon: Birimler arası ilişkiyi ve bilgi akışını ifade eder.
Son olarak ise Kontrol faaliyetinde de girdi ve çıktı arasındaki ilişkilerin incelenmesi söz konusudur.

Fayol yönetimin bu fonksiyonları yerine getirebilmesi için birtakım çözümler sunmuştur. Firmada iş bölümünün yapılması gerektiğini, yetki ve sorumlukların belirlenmesi gerektiği, Merkezi bir yönetimin olduğu bir hiyerarşinin gerekliliği ve yönetimin tek bir amaç etrafında ilerlemesi gerektiğini belirtmiştir.
Bunun yanında işin yaplması için gerekli ilkeler üzerine ; kişisel çıkarların firma çıkarlarının üstünde tutulmamasını, disiplini, ast-üst arasındaki ilişkilerin sağlıklı olmasını ve ödemelerin düzenli bir biçimde gerçekleşmesi üzerinde durmuştur.

Yine Fayol, çalışanların işlerinde etkin ve verimli olarak çalışabilmesi adına belirli bir süreye ihtiyaç duyduklarını ve kişilerin oryantasyona tabii tutulmaları gerektiğini belirtmiştir. Çalışanların işle ilgili sorumluluk almaları ve yöneticinin çalışanlarına güvenmesi gerektiğini ifade etmiştir. İşyerlerinde herşeyin belirli bir süzen içinde işlemesini savunan Fayol, çalışanların takım olarak çalışması gerektiğini ve çalışanlar arasında da ayrım yapılmamasının gerektiğinide eklemiştir.

Klasik yönetim anlayışlarından, günümüzde de halen bazı özel kuruluşlarda ve devlet yönetiminde uygulanan bürokrasi yaklaşımı halen geçerliliğini korumaktadır.

Bürokrasi Yaklaşımı

Bürokrasi yönetiminin fikir babası Weber'dir. Tarihin ilk dönemlerinden bugüne kadar her dönem içerisinde bürokrasi yönetiminin değişik versiyonlarının izlerini bulmak mümkündür. Bugun bürokrasi denildiğinde hemen herkes bir yüzünü buruşturmakta ve kişiler bu yönetim yaklaşımına soğuk bakmaktadır. Weber'in ortaya koyduğu bürokratik yönetime bakar isek:  Weber işletmede görevlerin hiyerarşik bir düzen içerisinde düzenlenmesi ve bütün kademelerdeki çalışanların iş tanımlarının açık olarak ifade edilip bu sistemin katı bir şekilde yönetilmesi gerektiğini savunmuştur. 

Weber'e göre bürokrasi modeli, işlerin belli uzmanlık ve becerilerine göre çalışanlara verilmesini, terfi ve çalışan seçiminde objektif olunmasını, her alt kademenin üstünün verdiği görevleri yerine getirmemesini, tüm çalışanlara eşit bir şekilde yaklaşılmasını, bütün kararların, yazılı olarak da bildirilmesini, işletmenin çıkarlarının kişinin çıkarından üstün olması gerektiğini ve yöneticilerin yetki ve güçlerini bağlı oldukları makamdan alması gerektiğini ifade eder.

Weber 3 tip yetkiden bahsetmiştir. Bunlar; Geleneksel, Karizmatik ve Yasal yetki olmak üzere 3 bölümden oluşur. Weber'in ileri sürdüğü bürokrasi yaklaşımında, yasal yetki esastır. Yasal yetkinin, yönetimin devamlılığını sağlamada etkili olduğunu, yöneticilerin kişisel özellikleri baz alınarak seçildiğini, ast-üst ilişkide yasal olanak ve araçların kullanıldığını, yetki tanımının belirli olduğunu ve işi doğru yapan yöneticini ömür boyu işine devam edebileceğini ifade etmiştir.

Bürokratik yönetim anlayışının olumlu yönlerine bakacak olur isek;  Her işi uzmanın yapması iş girdi ve çıktısında verimliliği ve etkinliği arttıracaktır. Kuralların açık olarak belirtilmesi karmaşıklığı ve iş belirsizliğini ortadan kaldırır, objektif olunması ise ayrımı ortadan kaldırarak eşitliği ortaya çıkarır. Bunun yanında bürokrasi yönetimi bir takım dezavantajlara da sahiptir. Katı ve sabit kurallar anlayışı hakim olduğundan esnekliği zayıflatır, kişisel özellikler işin istismara açık olmasına olanak tanıyabilir, kişiler sadece kendi işleri için endişe duyabilir ve her işin belli bir sahibi olduğundan kişiye olan bağımlılık sıkıntı yaratabilir, evrak sayısının çok olması zorluk yaratabilir.

Genel olarak bu üç tip klasik yönetim anlayışına baktığımızda, bu yönetim biçimleri daha çok verimlilik ve etkinlik üzerinde durmuş ve çevresel etkileri yok saymışlardır. Yöntemlerin içinde bulundukları dönem için faydalı oldukları söylenebilir çünkü o dönemde yaşanan arz sıkıntısı, bu yönetim biçimlerini etkin kılmaktadır. Günümüzde de bu klasik yönetim anlayışlarının bazı kısımlarının halen yaygın olduğunu görmek mümkündür. Artan rekabet ortamı, yeni yönetim anlayışlarının gelişmesine ve uygulanmasına sebep olmuştur.

Biraz uzun bir yazı oldu lakin günümüzde uygulanan yönetim anlayışlarını daha rahat anlamak ve uygulamak adına bunların önemli olduğunu düşünüyor ve yazıma son veriyorum.

Görüşmek Üzere...